E-ticaret dünyası zor ve anlaşılması güç bir dünyadır. Bu nedenle iyi araştırma yapmadan başlamak dolayısıyla zordur. Birbirinden farklı gibi görünen ancak toparlandığında bir süreci ifade eden e-ticaret serüvenine yeni adım atacak ve bu yolda ilerlemeyi kendisine hedef edinmiş kişiler için bir yazı kaleme aldık. Rehber niteliğinde olacak bu yazı giriş kısmı için size ciddi anlamda yol gösterecektir.
E-Ticaret Nedir?
E-ticaret, internet üzerinden online ortamda alabildiğiniz hemen her şeydir. Genel olarak mal alımı söz konusu olsa da zaman zaman kişiler ya da kurumlar hizmet alımlarını da e-ticaret mekanizmasını kullanarak alır. Hatta e-ticaretin içerisinde bile kendisi için alım yaptığı bir alan bulunmaktadır. O da tanıtım faaliyetlerinin doğru bir şekilde yürütülmesi için gerekli olan reklamcılıktır. Böylesine kapsamlı bir dünya olan e-ticaret zaman içerisinde kendi döngüsünü ortaya koymuş ve büyük atılım sergilemiştir.
E-Ticarete Nasıl Adım Atılır?
E-ticarete adım atabilmek için her şeyden önce araştırma yapmalısınız. Detaylandırmadığınız her çalışma ilerleyen dönemde oluşabilecek sorunları da büyütür. E-Ticarete giriş aşamasında önceki yazılarımızda da yer aldığı gibi öncelikle bir şirkete sahip olmanız da gerekiyor. En az şahıs şirketi olmak kaydıyla, limited ve anonim şirket gibi yapılar da e-ticaret içerisinde yer alabilmektedir.
İkinci olarak e-ticaret alanına belirli bir konuda girecekseniz bunun üzerine uzmanlaşmış bir platform açmalısınız. Ancak pazaryeri hizmeti vermeyi hedefliyorsanız daha kapsamlı çalışmanız gerekiyor. Bu da hedef kitlesinin belirlenmesi anlamına geliyor. Eğer klasik ticaret yöntemi ile sattığınız ürünü internet üzerinde pazarlamak istiyorsanız bu ürünün internet dünyasına uygunluğunu mutlaka kontrol etmelisiniz.
E-Ticaretin Avantajları Nelerdir?
E-ticaret içerisinde bulunduğunuz süre boyunca tüm dünya sizin müşterinizdir. Global alanda açılabileceğiniz bir yer olan ve bunu küçük meblağlar dahilinde gerçekleştirebileceğiniz tek yer internet dünyasıdır. Online olarak mağaza açarsınız ve bu noktadan sonra dünyanın öbür ucundan bile sipariş alabilirsiniz. Bugün klasik ticaret içerisinde global bir marka oluşturmak milyonlar hatta milyarlara mal olurken, e-ticaret dünyasında bu rakamların binde biri ile işe çok rahat başlayabilirsiniz.
E-ticaret kişilere özel hizmet sunma fırsatı verir. Böylece müşterileriniz hep özel olduğunu hisseder. Bunu yanı sıra her müşterinin kişisel bilgilerini ve beğenilerini sürekli olarak takip edip, kaydedebilirsiniz. Bu da müşteriler yıllar sonra gelse bile hatırlamakta güçlük çekmeyeceğiniz anlamına gelir. Ayrıca kişisel kampanyalar yaparak müşterilerinize özel zamanlar yaşatabilir, onları sürekli olarak sistem içerisinde tutabilirsiniz.
Müşterileriniz ile birebir iletişim halinde olursunuz. Bu da geliştirmeniz gereken yönlerde size ışık tutar. Hızlı iletişimin bir sonucu olarak şikayet ya da önerileri süratle değerlendirmeye alır, alıcıları önemsediğinizi gösterme şansına sahip olursunuz.
E-Ticaret İş Modelleri Nelerdir?
E-ticarette sanıldığının aksine tek bir iş modeli yoktur. Elbette her tüketici gibi sanılan yalnızca B2C yani işletmeden tüketiciyedir. Bu model oldukça yaygındır. Günümüzde büyük e-ticaret firmalarının tamamı B2C modeli ile çalışıyor. Amazon, Ebay, Ali Baba, Trendyol, Hepsiburada B2C işletmeleridir.
B2C işletmeleri dışında B2B işletmeden işletmeye, C2B Tüketiciden işletmeye, C2C Tüketiciden tüketiciye ve devlet – kamu yönetimi şeklinde sıralanabilir. Örneğin bir mal üretiyorsunuz ve bunu perakende olarak değil e-ticaret yöntemi ile toptan satmak istiyorsunuz bu noktada sizin B2B modelini kullanmanız gerekiyor. Bu kapsamda işe başlamadan önce hangi model ile çalışmanız gerektiğini mutlaka belirlemeniz ve internetteki hedef kitlenizi buna göre ayarlamanız gerekiyor.
E-Ticaret İçerisinde Hangi Vergilendirmelere Tabiyiz?
En çok araştırılan konulardan birisi de e-ticaret içerisinde vergilendirme konusudur. Bu konuda zaman zaman karmaşa yaşandığı da biliniyor. Şirketi kurduğunuz andan itibaren belirli zaman dilimlerinde çeşitli vergiler zorunlu olarak ödeniyor. E-ticarete başladıktan sonra ödemeniz gereken vergi türlerini şu şekilde açıklayabiliriz:
Damga Vergisi: Eğer resmi bir evrak işiniz varsa bunun için alınan masraflar damga vergisi adı altında alınır.
Katma Değer Vergisi (KDV): Yalnızca e-ticarette değil, hayatın her noktasında var olan bir vergi türü olan KDV, her ay yapılan satış üzerinden farklı oranlarda yapılan kesintilerdir. KDV müşteriden satış esnasında tahsil edilir ve ay sonunda devletin ilgili birimine yatırılır.
Stopaj Vergisi: Son zamanlarda yeni kurulan şirketler ortak ofis seçeneği ile bu vergiden muaf olsa da kendi ofisiniz varsa stopaj vergisi veriliyor.
Geçici Vergi: Üç aylık dilimlerde kar ve zarara göre hesaplanan ve tarafınızdan tahsil edilen vergi türüdür.
Sonuç olarak, e-ticaret dünyasına adım atmak heyecan verici bir yolculuktur ve bu rehber, başarılı bir başlangıç yapmanız için gerekli temelleri sunmuştur. Unutmayın ki, e-ticaret sürekli gelişen ve değişen bir alan. Bu yüzden, sektördeki yenilikleri ve trendleri takip etmek, müşteri ihtiyaçlarını anlamak ve teknolojik gelişmelere ayak uydurmak önemlidir. Sizin için özel olarak hazırladığımız bu rehberle, e-ticaret yolculuğunuzda sağlam bir başlangıç yapabilir ve online işletmenizi başarıya ulaştırabilirsiniz. Bu süreçte her zaman yanınızda olduğumuzu unutmayın ve blogumuzu takip etmeye devam edin. E-ticaretle ilgili her türlü soru, öneri ve geri bildiriminizi büyük bir ilgiyle bekliyoruz. E-ticarette başarılı olmanız için gereken her türlü bilgi ve desteği sağlamaya devam edeceğiz. E-ticaret dünyasına hoş geldiniz ve başarılar dileriz!
